Mecnûn Kâ’be’de dua ediyor...
“Ey yücelerden yücelerin kıblesi Kâ’be! Ey ilahî yakınlık cevherinin sandığı! Ey aşkın galeyanıyla bağrına ‘Kara Taş’ı vuran ve gözünden Zemzem ağlayan Kâ’be!.. Ey içindeki aşkı gizlemek için karalar giyinmiş olan Peygamberler otağı! Ey ilahî aşkın ayak izleriyle şeref bulan! Billahi, bana o kadar yakınsın ve sana o kadar benziyorum ki, Peygamber’i seven dostlar aşkına söyle, kime âşıksın?.. Söyle bana, ben en uygun yoldaşım sana.
Aşkın bereketini elde ettiğindendir, insanların seni kıble edinmesi, bilirim.
Yine bilirim makbil-i has oldun bu yüzden. Şimdi ben sana benzemeye çalışsam cüretkâr mı davranmış olurum, söyle bana?...”
“Rabbim! Kâinatı yaratan ve onu düzene koyan Rabb’im!.. En küçük canlıları dahi bir tertip üzere yaşatıp hepsinin rızkını veren ve hiçbir gün hiçbirini unutmayan Rabb’im!.. Ey evvelkilerin ve sonrakilerin yegâne sığınağı, Cennet ile Cehennem’in; Kudüs ile Harem’in; Kâbe ile Zemzem’in Rabbi. Ey doğunun ve batının, güneyin ve kuzeyin yegâne sahibi yüce Allah!.. Ey herkesin Kendisi’ne muhtaç olup da kimseye ihtiyacı olmayan!..
Ey noksandan, kusurdan ve ayıptan münezzeh olan ulu Allah’ım. Benim rızkım ve ruhumun gıdasını aşktan eyle. Şu aşkla dolu ulu mabet hakkı için, güneş doğup battıkça bana aşk derdi ver. Dünya ile birlikte var olan şu Kâ’be’nin temelleri gibi aşk binasının temellerini de benim gönlümde daim eyle. Her lahza, her an, her zaman aşk ile coşkumu artır, özlemimi çoğalt.
Aşk belasıyla beni içli dışlı eyle ve bir an olsun beni o beladan ayırma; ben var oldukça beladan yüz çevirtme. Yalvardıkça ben belanın acısıyla, Sen ayrık belalar vererek o acıyı unuttur. Bu duamı kabul eyle ey Kimsesizler Kimsesi! Âmin ey muratlar muradu; âmin Rahman ve Rahîm olan kerem sahibi, âmin, âmin!...”
İskender PALA
LEYLA İLE MECNUN
Aşkın bereketini elde ettiğindendir, insanların seni kıble edinmesi, bilirim.
Yine bilirim makbil-i has oldun bu yüzden. Şimdi ben sana benzemeye çalışsam cüretkâr mı davranmış olurum, söyle bana?...”
“Rabbim! Kâinatı yaratan ve onu düzene koyan Rabb’im!.. En küçük canlıları dahi bir tertip üzere yaşatıp hepsinin rızkını veren ve hiçbir gün hiçbirini unutmayan Rabb’im!.. Ey evvelkilerin ve sonrakilerin yegâne sığınağı, Cennet ile Cehennem’in; Kudüs ile Harem’in; Kâbe ile Zemzem’in Rabbi. Ey doğunun ve batının, güneyin ve kuzeyin yegâne sahibi yüce Allah!.. Ey herkesin Kendisi’ne muhtaç olup da kimseye ihtiyacı olmayan!..
Ey noksandan, kusurdan ve ayıptan münezzeh olan ulu Allah’ım. Benim rızkım ve ruhumun gıdasını aşktan eyle. Şu aşkla dolu ulu mabet hakkı için, güneş doğup battıkça bana aşk derdi ver. Dünya ile birlikte var olan şu Kâ’be’nin temelleri gibi aşk binasının temellerini de benim gönlümde daim eyle. Her lahza, her an, her zaman aşk ile coşkumu artır, özlemimi çoğalt.
Aşk belasıyla beni içli dışlı eyle ve bir an olsun beni o beladan ayırma; ben var oldukça beladan yüz çevirtme. Yalvardıkça ben belanın acısıyla, Sen ayrık belalar vererek o acıyı unuttur. Bu duamı kabul eyle ey Kimsesizler Kimsesi! Âmin ey muratlar muradu; âmin Rahman ve Rahîm olan kerem sahibi, âmin, âmin!...”
İskender PALA
LEYLA İLE MECNUN
Yorumlar
Yorum Gönder