İlk Emir ''Oku''
Dinimizin ilk emri ‘oku’ olduğuna göre bir müslümanın yapması gereken ilk şey okumaktır. Peki, ne okumak, neyi okumak, nasıl okumak? Bu ‘oku’ emrini âlimler üç farklı ana başlıkta ayırarak yorumlamışlar ve üçünün de uygulanmasının emrin içinde yer aldığına kanaat getirmişlerdir.
Birincisi Allah(c.c.)’nün ayetleridir ki alimler bunları da iki maddeye ayırmışlardır. Birinci maddesi elbette peygamberimizin getirmiş olduğu kitabımız Kuran-ı Kerim’dir. Oradaki ayetler Allah(c.c.)’nün yüce sözleridir. İkincisi ise Allah’ın yaratmış olduğu kainattır. Etrafımıza baktığımızda çevremizde gördüğümüz göremediğimiz bunca şeyi barındıran bu kainattaki her oluş her işleyişteki ahenk Allah’ın bize bir ayetidir. Bakmasını bilene, doğru bakana… İşte bu iki şeyi okuruz. Okuyarak Allah’a imanımızı kuvvetlendiririz ve ‘oku’ Emrinin ilk basamağını gerçekleştirmiş oluruz. Ve işte buradan anladığımız; anlayacağımız; bizim hem Kuran’ı Kerim ve Hadis yani dini ilimlerde zirve olmamız gerektiği gibi pozitif ilimleri de elinde tutan o konularda da lider, söz sahibi olanın Müslümanların olması gerektiği ve bunun Allah’ın emri olduğudur.
İkincisine başlarken her bir maddenin birbiriyle bağlı olduğunu söylemek ve her bir maddenin uygulamasını yapmakla yani ‘oku’makla Allah’a ulaştığımızı belirtmek isterim. İkinci maddede âlimler insanı okumak yani kendini okumak ve oradan Allah’a ulaşmak ve tahkiki imana ulaşmak olarak tarif etmişlerdir. Daha çok tasavvufi bir okumaktır bu okumak. İnsan kâinatın bir prototipidir ve her şeyden bir parça vardır. Hatta Allah kendi sıfatlarından yüklemiştir insana işte bu yönden insan her şeyi kendinde bulabilir. Bir başka deyişle insan kendini okudumu kâinatı okur ve Allah a ulaşır. Yani insan da Allah’ın ayetidir hatta ayetlerin beklide en üstünüdür. Kâinattaki en değerli varlık insan olduğuna göre en değerli ayette insan olması mantıklıdır. İşte insan ‘oku’ emrinin içindeki bu dört manadan biri olan kendini okumakla bu emri yerine getirmiş olur.
Yunus Emre’nin :
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Sen kendini bilmezsin
Ya nice okumaktır
Dizelerindeki mana da bu olsa gerektir.
Üçüncüsü ise ki en önemlisidir Allah’ın sıfatlarıdır. İnsan kâinattaki her olayı her nizamı iyiliği kötülüğü kendinde olan melekeleri fıtratını yaradılış sanatını aklımıza gelmiş gelebilecek her ne var bunların yekününü kavrayabilmesi için Allah’ın sıfatlarını ve isimlerini bilmesi gerekir. Bu sayede bu eşsiz ahenk içinde güzel ve çirkinin iyi ve kötünün bir arada bulunmasının ne manaya geldiğini tam manasıyla anlayamasa da en azından yaklaşmış olacaktır. Ve artık iman onun için nefes almak gibi vazgeçilmez olacaktır.
Baştan sona gidecek olursak insan Dinini öğrenecek ilk iş olarak ve onu yaşamayı, bunun için Kuran’ı Hadisi öğrenecek ve aynı şekilde pozitif ilimlerde de zirvede olacak kainatı okuyabilmek için. Sonra kainatı okuyacak ve okudukça insan Allah’ın yaratma sıfatını öğrenecek. Ve okudukça Allah’a hayran olacak. Öğrendikçe ne kadar az bildiğini görmeye başlayacak; İşte bu ne kadar az bildiğini görmeye başlayınca insan kendine bakacak ve kendini okuması gerektiğini anlayacak. Kendini öğrenen insan ise artık niçin yaratıldığının neden burada olduğunu ve ne yapması gerektiğinin farkında olan insan haline gelecek. İşte bu basamaktan sonra artık insan Allah’ın sıfatları ve isimlerini okumaya başlayacak. Okudukça dolacak ve nihayet Allah’a olan hayranlığı aşk seviyesine ulaşacak. İşte bir müslümanın yapması gereken budur. ‘Oku’ emrine uyduktan sonra insan artık Allah’ın emirleri dışında bir şey yapamaz olur; Yapması gerekenleri öğrenmiş ve uygulayan haline gelir.
Yorumlar
Yorum Gönder